Cerrahi Olmayan Çene Eklemi Tedavileri: Etkili Tedavi Yöntemleri
Temporomandibuler eklem hastalıkları (TME hastalıkları) sık görülen bir durum olup, toplumumuzda görülme sıklığı yaklaşık %28 civarındadır. Yani, her 3 insandan biri bu rahatsızlıktan muzdarip diyebiliriz. Bu yazıda, temporomandibuler eklem hastalıklarının belirtileri, türleri ve Cerrahi Olmayan Çene Eklemi Tedavileri değerlendirilecektir.
Çene Eklemi Rahatsızlıklarının Türleri
Çene eklemi rahatsızlıkları temelde iki ana kategoriye ayrılır: eklem içi ve eklem dışı rahatsızlıklar. Eklem içi rahatsızlıklar, yaygın eklem romatizmasının bir bulgusu ya da lokalize artrit benzeri durumlar şeklinde görülebilir. Ayrıca, eklem içi tümörler de eklem içi rahatsızlıklar arasındadır. Eklem dışı rahatsızlıklar ise çoğunlukla kassal bozukluklar şeklinde kendini gösterir.
Çene Eklemi Hastalıklarının Belirtileri
Temporomandibuler eklem hastalıkları çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bunlar arasında çene ağrısı, çiğneme sırasında zorluk, çene hareketlerinde kısıtlılık ve eklem sesleri (tıklama, sürtünme sesleri) bulunur. Ayrıca, baş ağrısı, boyun ağrısı ve yüz kaslarında ağrı gibi belirtiler de yaygın olarak görülür.
Çene Eklemi Hastalıklarının Tedavi Yaklaşımları
TME hastalıklarının tedavisine çoğunlukla hastalığın evresine göre karar verilir. Günümüzde, evreleme yapılırken klinik ve radyografik bulgular doğrultusunda birçok sınıflama kullanılmaktadır. Bu sınıflamalar daha çok akademik alanda önem arz ettiği için, burada basit bir şekilde tedavi algoritmasından bahsedeceğiz.
Cerrahi Olmayan Tedavi ve Doğru Endikasyonların Belirlenmesi
Cerrahi olmayan tedavi uygulanırken, en sağlıklı yöntem cerrahi grubuna giren hastaları ayırt edebilmektir. İki temel metod üzerinde yoğunlaşıyoruz: İlk grup, cerrahi olmayan tedavilerin uygulandığı ve tatmin edici sonuç alınamayan hastalardan oluşur. İkinci olarak, hayat kalitesini ciddi derecede etkileyen ağrı ve ağız açıklığında kısıtlılık gibi belirtileri olan hastalar, doğrudan cerrahi tedavi için uygun olabilir. Bu aşamada önemli olan, ağrı ve ağız açıklığındaki kısıtlılığın eklem içi patolojilerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını doğru bir şekilde belirlemektir, çünkü akut miyospazm gibi eklem dışı faktörler de benzer semptomlara neden olabilir.
Çene Eklemi Konservatif Tedavi Yaklaşımları: Hasta İşbirliğinin Önemi
Doğru endikasyon belirlendikten sonra, cerrahi olmayan (konservatif) yaklaşımlara geçilir. Konservatif tedavilerde, tek bir yöntem yerine birden fazla yaklaşımın kombine bir şekilde uygulanması önemlidir. Bu noktada, cerrahiye kıyasla hasta işbirliğinin önemi büyüktür. Hasta ne kadar işbirliği yaparsa, tedavi sonucu o kadar memnuniyet verici olur. Ayrıca, hasta beklentilerinin iyi anlaşılması da önemlidir. Hayal kırıklıklarını en aza indirmek için endikasyon aşamasında klinik ve radyografik bulguların iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu sayede, hastaların en etkili tedaviyi almasını sağlamak için, uygun bir tedavi planı oluşturulur.
Antalya’da Çene Eklemi Tedavileri İçin Randevu Alın
Adres: Çağlayan, Bülent Ecevit Blv. No:121 D:B, Muratpaşa/Antalya
Telefon: +90 535 525 4398
Daha sağlıklı bir çene ve yaşam kalitesini artıran çözümler için sizinle tanışmayı dört gözle bekliyoruz!
